Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
sütunlu
  • sıfat Sütunu olan
    "Fakültemizin sütunlu salonu binlerce gencin yoğun duygularının, önemli anılarının mekânıdır." - A. Kutlu

"sütunlu" kelimesinin kullanım örnekleri.

Kentin en güneyinde antitiyatro üstünde stadyum nekropol alanları, şuan da aktif olarak kazı çalışmalarının sürdürüldüğü zafer takı, sütunlu cadde, kilise yapıları, su sistemleri ile sarnıçlar ile antik dünyadan günümüze yaklaşık olarak 2 bin yıl boyunca gelmiş bir ören yeridir ’’ dedi.

Bu sene de ilk defa bir apadana denilen sütunlu bir kabul salonu, bir taht salonu açığa çıkmaya başladı.

Remzi Yağcı, sütunlu ana cadde üzerinde ortaya çıkarılan ve ince kristalli beyaz mermerden yapıldığı anlaşılan toga, yani Roma dönemi kıyafeti giymiş bir erkeğin tasvir edildiği portre büstün, teknik ve stil özellikleri bakımından 2'nci yüzyıl sonu ya da 3'üncü yüzyıl başında yapıldığını söyledi.

Tiyatronun önündeki sütunlu galerilerin de çok katlı olduğu tespit edildi.

Bizans döneminde etrafı geniş sütunlu kilise ve hamamların da yer aldığı mermer yapılı sivil ve kamu binalarıyla çevrili olan alanın kuzey doğusunda Jüpiter Tapınağı bulunuyordu.

Cumhuriyet'in ilk yıllarında Çankırı Caddesi yapılırken ortaya çıkan bu sütunlu yol, çalışmalar nedeniyle yolun altında kaldı.

Zemin katta dört sütunlu giriş revakı olan iki katlı bina, 625 metrekare taban oturumuna sahip.