Güncel Türkçe Sözlük
süzmek
-
-i Bir sıvıyı, içindeki katı maddelerden ayırmak için
bez veya delikli bir kaptan geçirmek
"Sütü süzmek." - Bazı sıvıların yoğunlaşmasına yol açan, katı ve tortulu
maddeleri bu sıvılardan ayırmak
"Sirkenin tortusunu süzmek." - Gözle inceleyerek dikkatle bakmak
"Yarı kapalı, yumuk yumuk gözlerini büsbütün küçülterek nehrin iki kıyısını süzdü." - S. Kocagöz
- Göz baygın ve anlamlı bakmak
"Bir ara yandaki masada oturan adamın beni süzdüğünü sezinledim." - E. Bener
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
süzmek
(kimya)
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
süzmek
Gözden geçirmek.
Tanımaya çalışarak bakmak.
"süzmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Yapılan baskında etil alkolü damıtmak ve süzmek için kullanılan aktif karbon 1 adet büyük ve 1 adet küçük kavanozlarda etil alkol ele geçirildi.
Bu noktada elmaların suyunu iyice süzmek önemlidir aksi takdirde elmaların suyu hamurun ıslanmasına neden olabilir.
Bulunduğumuz yerden o pozisyonu süzmek kolay değil, yorum yapamayacağım.
Tarihi lahitlerin bile üzüm şırası süzmek için kullanıldığını gören Güler, sokakta tarihi bir taş üzerinde sohbet eden iki köylünün de fotoğrafını çekti.