Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
sıkmak
  • -i Çevresine sarılarak veya bir şey sararak çepeçevre basınç altına almak
    "Yalnız kalan kadın titriyor, hıçkırarak kucağındaki yavrusunu sıkıyor." - Ö. Seyfettin
  • Bir şeyin suyunu, yağını, sıvı kısmını basınçla çıkarıp akıtmak
    "Limon sıkmak. Üzüm sıkmak."
  • Dar gelmek
    "Belimi sıktı kemer" - Halk türküsü
  • Basınçlı bir araçla fışkırtmak, püskürtmek
    "Yangına su sıkmak."
  • Silahla ateş etmek
    "Küçük hanım, tabancayı kalbine sıkmak istemiş." - H. R. Gürpınar
  • Baskı altına almak, üzmek, bunaltmak, zorlamak
    "Çocuğu çok sıkıyorlar."
  • Sıkıntı vermek
    "İhtimal inanmayacaksınız. Fakat ben sizi sıkmamak için uzatmayarak anlatacağım." - Ö. Seyfettin
  • Yalan söylemek

"sıkmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Üç defa çamaşır ipiyle dolamak suretiyle, iki defada sıkmak suretiyle intiharın vuku bulduğu ilk izlenimlerin bu yönde olduğu açıkça beyan edildi.

Kalınca kitap poşeti diye tabir edilen bir poşetin üzerinden 3 defa çamaşır ipini dolamak suretiyle 2 defa da düğümleyip sıkmak suretiyle bu intiharın vuku bulduğu, ilk izlenimlerin bu yönde olduğu açıkça beyan edildi.

Cem Garipoğlu'nun 3 defa çamaşır ipini kendisine dolamak suretiyle, 2 defa da sıkmak suretiyle intihar olayı vuku bulmuş.

Uykuda diş sıkmak ve gıcırdatmak Her yaşta kendini gösteren diş gıcırdatma ve dış sıkma zaman içinde diş yapısını bozarak diş eti çekilmesi gösterebilir.

Biz birbirimizi seversek, yumruklarımızı sıkmak yerine birbirimize elimizi uzatsak, sımsıkı sarılsak, dişlerimizi gıcırdatmak yerine tebessüm etsek o zaman aramızdaki bütün duvarları kaldırırız.

Mürekkep çıkarmak için, lekenin üzerine saç spreyi sıkmak veya alkol ile ovalamak gerekir.

Beşer, kötü ağız hijyeninin yanı sıra sigara içmenin, stresin, ilaçların yan etkilerinin, hormonel değişikliklerin, diş sıkmak ve gıcırdatmanın, kötü beslenme ve hayat tarzının da diş eti hastalıklarına etki edebileceğini sözlerine ekledi.

Uçuş öncesi burun spreylerini de sıkmak tıkalı buruna bağlı kulak sorunlarının önüne geçmekte etkili bir yöntemdir.

Üstelik kemer sıkmak yerine özel sektör, bireyler ve ülke olarak da borcumuzun arttığı bir döneme girdik.

Bu kavganın ardından rahmetlinin yakınları karşı tarafın iş yerine silah sıkmak suretiyle bir olaya sebep oldular.

Daha önceleri çiftçilerimiz zeytinlerini sıkmak için Gaziantep ve Nizip ilçesine götürmek zorunda kalıyordu.

Böyle bir günde sizlere sorunlarınızdan bahsederek canınızı sıkmak istemem çünkü çalışan ya da çalışamayan tüm öğretmenlerimiz çok zor durumda.

Fatih Terim'in uzattığı eli sıkmak kadar doğal bir şey yoktur, bizi sakinliğe davet ettiler.