Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
sırf
  • zarf Yalnızca
    "Sırf iri, kara gözlerindeki endişe dinsin diye itiraz etmeden her isteğini yerine getirdim." - E. Şafak
  • Tümüyle, tamamen
    "Bir zaman gelir ki sırf kendi icadımız olan bir his elinde zebun kalırız." - H. C. Yalçın
Tarama Sözlüğü
Sırf

Sırp.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
sırf

< Ar. sırf: sırf; sadece; yalnız. || sıf

"sırf" kelimesinin kullanım örnekleri.

Zeytin ağaçlarının dikimi konusunda Mustafa Kemal Atatürk'ün çok büyük katkıları olduğu ifade ediliyor, doğruluk payı fazladır, ama sırf Mustafa Kemal Atatürk ön ayak oldu diye zeytin ağaçlarına diş bileniyor olması da normal mantık kurallarına uymuyor diye akilane düşünsem de İsraillilerin arkalarına saklanacağı tek ağaç olduğunu ve bu nedenle kesilmelerinin caiz olduğunu savunan cahillerin var olduklarına tanık olmak cahilliğin şiddet, hiddet ve kan dökme; yani öldürme, ile birebir ilişkili olduğunu düşündürtüyor!

Asıl terör iki tane alakasız insanın sırf evlenmek lazım diye, aileleri öyle uygun gördüğü için kurmak zorunda kaldıkları “yuvada” bir ömrü tüketmeye mahkûm olması.

İbrahim Akel, özellikle kadınlarda daha sık görülen ’ayak başparmağı yanında kemik çıkıntısı’ rahatsızlığının cerrahi tedavisine yönelik uyarıda bulunarak, ameliyatla ayaktaki anatomik yapıyı değiştirdiklerini belirtti ve "O nedenle ağrı şikayeti yoksa sırf estetik nedenlerle ameliyat yaptırmayın.

Bunun yanında kış mevsiminde yolu kapanan köylerdeki vatandaşlar, sırf yollarını açtırmak için asılsız ihbarlarda bulunuyorlar.

İnsan budan keyif alıyor ve bir müddet sonra da bağımlılık artınca sırf insanlardan tepki alabilmek için paylaşım yapılıyor.

Gerçekten sırf bunu dediği için o genel başkanı cezalandırmak adına, o gün istifa etmek için milletvekili olmak isterdim.

Mısır'dan, İspanya'dan, Fransa'dan geçen yıl 30'a yakın dalıcı sırf bu bölgeyi merak edip gelip daldılar.

Sırf denizde dolaşabilmek için bu geliri bıraktım, 3500 lira emekli aylığına razı oldum.

Bunu onlar da biliyordu ama bal gibi ayrımcılık, sırf Türk olduğum için domuzluk yapıyorlardı.

Sırf arkadaş ortamından dışlanmak istemeyen gençler bu yola başvurduğu da görülüyor.

İletişim uzmanı iletişimi kağıttan okursa, matematikçi 20 yıldır aynı dökümlere bakıp formülle eğitim verirse ve 'Hangisi doğrudur' sorusunda kafa karıştırmak için, sırf ezberlemek, ezberletmek için sistem uygulanırsa bu iş olmaz.

Dava dosyasına gönderilen bilgi ve belgeler sırf bunu gönderen kişiler hakkında FETÖ üyeliğinden dava açılmış olması nedeniyle hukuki geçersizlik sonucunu doğurmaz, bu konuda mahkememizce öncelikle haklarında FETÖ terör örgütü üyeliği nedeniyle dava açılan kişilerin çalıştıkları dönemde yapmış oldukları işlemlerin tamamının geçersiz olduğu yönünde herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.

Evliliğin can çekiştiği ancak aldatan kişinin gerek maddi sorunlardan gerekse çocukları için evde kaldığı, ama sırf yaşadığını, var olduğunu hissedebilmek adına da çiftler aldatma yoluna gidebiliyor.

Cumhura saygısı olmayan cumhuriyetçi olamaz, milletini düşünmeyen milliyetçi olamaz, halkını göz ardı eden halkçı olamaz, inançlara saygılı olmayan laik olamaz, sırf muhalefet yapmak adına reformlara karşı çıkan inkılapçı olamaz.

Öyle ki sırf köpük içebilmek için yüzlerce kilometre uzaklıktan köye gelenler bile var.