Güncel Türkçe Sözlük
sıvamak
-
-i Sıva ile kaplamak, sıva vurmak
"Kırlangıç yapar yuvayı / Çamur sıvayı sıvayı" - Anonim şiir
-
-i, -e Harcı bir yere vurmak
"Çimentoyu duvara sıvamak." - Bulaştırmak
"Yüzünün bütün derisini kulaklarının arkasına kadar bir krem tabakasıyla sıvadı." - P. Safa
- Okşamak, sıvazlamak
"Zehra Hanım Tevfik'in ebesiydi ve onu çok severdi. Arkasını sıvardı, teselli verdi." - H. E. Adıvar
- Küfretmek
"sıvamak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Binanın dış cephesini sıvamak için kurulan iskeleyi sökmek isteyen Mehmet Yılmaz, elektrik tellerini fark edemedi.
Fakat bu tabloyu bozmak, suyu bulandırmak, güneşi balçıkla sıvamak isteyen çamur ruhlu bir güruh durmadan feryat etmektedir.
Fıtratımda dereyi görmeden paçayı sıvamak yok ama bizim organizasyonlarımızdaki heyecan karşı tarafta görülmedi.
Bazı vatandaşlar yolun karşısına geçmek için paçalarını sıvamak zorunda kalırken, kimileri ise saçak altlarına ve tentelerin altına sığınarak yağmurun dinmesini bekledi.
Bugüne kadar yaptığımız korumada şundan eminiz ki maliyet açısından en elverişli yöntem, diğer taraftan da hızlı ve güvenilir bir şekilde yapılması açısından da en hızlı yöntem bu çamur ile sıvamak.