Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
sızmak
  • -den İnce aralıklardan veya gözeneklerden az miktarda ve belli olmadan yavaş yavaş akmak, çıkmak
    "Cam kenarlarından sızacak esintiyle hasta olacağından korkar." - S. Birsel
  • nsz Gizli tutulan haber, sır vb. şeyler duyulmak, yayılmak
  • -e Herhangi bir topluluğu, bir örgütü yolundan saptırmak için gizlice arasına girmek
  • -e Gizlice, haber vermeden gitmek, sıvışmak
    "Bekir kaşla göz arasında dışarıya sızdı." - A. İlhan
  • İçki, yorgunluk vb. sebeplerle kendinden geçerek uyuyakalmak
    "İlacı konyağa döktüm. İki saat sonra Süleyman sızdı." - A. Gündüz
  • askerlik Düşman mevzileri arasına gizlice girmek ve ilerlemek
    "Dağlık bir hudut bölgesinde çıkan ve karşı topraktan sızan yabancı çetelerin yardımıyla günden güne ciddi bir hâl alan alçak bir isyanın bastırılmasıydı." - R. N. Güntekin
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
sızmak

Hayvan, buzların kırılmasıyla sulara gömülmek.