Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
sağduyu
  • isim Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği, aklıselim, hissiselim
    "Bu halk çocuğunun sağduyusu, temiz bir yüreği, yiğitliği ve hepsiyle beraber saflığı vardır." - F. R. Atay
  • felsefe Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü
Felsefe Terimleri Sözlüğü
sağduyu
  1. (Descartes'da) Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü. Usla eşanlamlı.

  2. (Günümüzde) Günlük yaşamda iyi yargılama gücü. (Verdiği yargılardan her zaman doğruluk beklenemez.)

Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
sağduyu

Ortalama ölçünlere uygun, sağlam düşünme yeteneği.

Toplumbilim Terimleri
sağduyu

İnsanın günlük yaşamı içinde geliştirdiği ve bilim ile üretimsel etkinlikler arasındaki bağların gelişmesi, bilimin yaygınlaşması dolayısıyla bilimsel bilgiye yaklaşma süreci içinde bulunan görüşlerin, alışkanlıkların ve düşünme biçimlerinin toplamı

Vikipedi
Sağduyu (gazete)

Sağduyu Gazetesi, 3 Mayıs 1998 yılında Server Holding tarafından kurulmuştur. Gazete 12 Temmuz 1999 yılında kapanmıştır.

Sağduyu

Sağduyu, insanın kişisel günlük yaşantısından edindiği görüş, duyuş, davranış ve düşünüş biçimlerininin tümü.For example, Thomas Reid contrasted common sense and good sense to some extent. See , page 340.

Bir yanıyla maddecilikle uyuşan sağduyu, diğer yanıyla metafizik bir özellik taşır. Çünkü, doğrudan gündelik pratikte sınırlandığından, nesnelerin ve süreçlerin özüne inmez. Böylece de, bir bakıma, bilimsel düşünceye aykırı düşer. Bertrand Russell, Batı Felsefesi Tarihi adlı yapıtında, Aristotales'in öğretisini, bir ölçüde bir sağduyu öğretisi olarak değerlendirdi; “Aristotales'in yargıları, çoğunlukla sudan ayrıntılar üzerinde bile özenle duran ve öğretici bir hava içinde öne sürülen sağduyu ön yargılarıdır.”, page 12. Einstein ise, “sağduyunun on sekiz yaşından önce zihinde yerleşen önyargılardan başka bir şey olmadığını” ileri sürdü. Lincoln Barnett, Einstein'in başarısını, tartışmasız benimseyen sağduyu önyargılarına karşı çıkışında bulur.


Zorunlu olarak günlük pratiğin bilgileriyle sınırlı olan sağduyu, yine ve ancak günlük pratiğin bilimselleşmesiyle serpilip gelişebilir. Bilim ile üretim arasındaki bağlar sıkılaşıp bilimsel görüşler yaygınlaştıkça, kişinin günlük pratiğinin niteliği de değişikliğe uğrar. Bu nedenle sağduyuyu bir süreç içinde ele almak gerektiğini ileri süren bu düşünürler şu tanımı yapmaktadır: “İnsanın günlük yaşamı içinde bulunan görüşlerin, alışkanlıkların ve düşünme biçimlerinin toplamı sağduyudur.”, ss. 90.De Oratore, I, 3, 12

"sağduyu" kelimesinin kullanım örnekleri.

Genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın Diyarbakır’da yaşanan olaylarla ilgili sağduyu çağrısı yaptığına dikkat çeken Aslan, bölgede kardeş kanının akıtılmak istendiğini söyledi.

Şanlıurfa Valiliği tarafından kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinin, STK temsilcilerinin ve mahalle muhtarlarının katılımıyla düzenlenen geniş kapsamlı istişare toplantısında, birik ve beraberlik için sağduyu çağrısı yapıldı.

Cefalı bir süreçten geçerek gelen arkadaşlarımızın bize deneyim, sağduyu ve cesaret gibi pek çok özellikleriyle katkıda bulunacaklardır.

Çağrımızda eğer sağduyu galip gelmezse bu hatalı performans değerlendirme yöntemi konusunda eylemlilik dahil her türlü tepkiyi ortaya koyacağımızı, duruşumuzda ki kararlılığı ifade etmiştik.

Hukuk, sağduyu, bilgelik, demokrasi, meşruiyet, egemen adil irade formüllerinden insancıl ve eşitçi çözüm üretebilmeliyiz.

İnsan idrakinin makinelerce benzetimi, sağduyu bilgisi, uzman bilgisi hedefleri, mantıksal muhakeme, matematiksel ispatlama ve sosyal ilişkiler yapay zekanın hedefleri arasındadır.

Bölgesel barış ve istikrarı tehlikeye sokabilecek adımlardan kaçınılması, uluslararası hukuka saygı gösterilmesi, ayrıca sağduyu ve itidal içinde hareket edilerek gerginliğin tırmandırılmaması çağrısında bulunuyoruz.

Bu noktada gerek siyasetçilere gerekse meydanlardaki genç arkadaşlarımıza çağırım sağduyu ve uzlaşma yolunda adımların biran önce atılması yönünde.