Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Sağlam bir duruma getirmek, pekiştirmek
"sağlamlaştırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Ceza indirimi önerimizin dayandığı asıl amil ve esaslar şu şekildedir: İç barış ve huzur ortamına katkı sağlamak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişte sosyal, ekonomik ve toplumsal kucaklaşmayı bir nebze de olsa sağlamlaştırmak, cezaevlerinde insani olmayan birikme ve yığılmaları sadeleştirmek, FETÖ’cü hakim ve savcıların adalet ve hukuka vermiş olduğu tahribatları gidermek, “kader mahkumu” diye tarif ettiğimiz tutuklu ve mahkumları şartlı da olsa sağduyuyla sahiplenmektir.
Bu önerimizin dayandığı asıl amil ve esaslar; iç barış ve huzur ortamına katkı sağlamak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişte sosyal, ekonomik ve toplumsal kucaklaşmayı bir nebze de olsa sağlamlaştırmak, cezaevlerinde insani olmayan birikme ve yığılmaları sadeleştirmek, FETÖ’cü hakim ve savcıların adalet ve hukuka vermiş olduğu tahribatları gidermek, kader mahkumu diye tarif ettiğimiz tutuklu ve mahkumları şartlı da olsa sağduyuyla sahiplenmektir.
Burada bulunuş nedeninin 2014'te yapılacak rektörlük seçimleri için yerini sağlamlaştırmak amacıyla ilgili olduğunu düşünüyorum.
Ekipler yolun seviyesini düzlemek ve gevşek zemini sağlamlaştırmak için dolgu malzemesi çekerek, silindir vasıtasıyla sıkıştırılıyor.
Recep Tayyip Erdoğan beyefendi, siyasi hayatında demokrasimizi sağlamlaştırmak, kökleştirmek için mücadeleler verdi, bedeller ödedi.