Güncel Türkçe Sözlük
-
isim, müzik Genellikle pirinçten yapılmış, metal tuşlara
basılarak çalınan, çoğunlukla bandolarda ve caz topluluklarında
kullanılan bir tür üflemeli çalgı
"Saksafoncu, saksafonun borusunu havalara kaldırarak sololar yapıyordu." - Ç. Altan
"saksafon" kelimesinin kullanım örnekleri.
Elektro bağlama, cümbüş, saksafon, trompet, keman gibi sazların da oyuna dahil olduğu ve alışıldık görevlerin dışına çıkıp oyunu yeniden kurduğu bir yapıdan söz edebiliriz.
Dizinin büyük finalinin ardından albüm hazırlığı yapan Laurie, çalabildiği piyano, gitar, davul, armonika ve saksafon gibi enstrümanlar arasından piyanoyu seçerek profesyonel müzik kariyerine başladı.
Engellilerden oluşan ritim grubu, Murat Bizel ve saksafon Hakan Oral eşliğindeki 30 engellinin gösterisi, vatandaşların büyük ilgisini çekti.
Çocuklara müzik enstrümanlarını tanıtmak amacıyla yapılan etkinlikte, Anadolu Üniversitesi Müzik Kulübü üyelerinden Ezgi Gümüştekin gitar, Efe Ertuna ise saksafon ile çocuklara eğlenceli dakikalar yaşattı.
Saksafon, trompet, trombon, klarnet, trampet, davul, kornet ve zil gibi enstrümanlar çalan bando ekibi, ayrıca milli bayramlarda ve diğer özel günlerde de gösteri sunuyor.