Güncel Türkçe Sözlük
-
nsz Yürürken uyumlu hareketlerle hafifçe bir yandan
bir yana eğilmek
"Vücudu o kadar narindi ki hafif rüzgârlarla sallanan salkım söğütler gibi oradan oraya salınıyor." - S. F. Abasıyanık
-
-e Salma işine konu olmak
"İlaçlar yazıldı. Eczaneye adam salındı." - M. Ş. Esendal
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
(fizik)
Tarama Sözlüğü
Yürürken hoş bir eda ile sağa sola hafifçe meyletmek, hıraman olmak.
Sallanmak, sarkmak, uzanmak.
Bırakılmak, vaz'olunmak.
Atılmak, hücum etmek.
Sevk olunmak, gönderilmek.
Vergi tarh olunmak.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Yola çıkmak : Köye ne zaman salınacaksınız ?
"salınmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bir süre daha klinikte tedavi altında tutulacak, ardından doğaya salınmak üzere Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü yetkililerine teslim edeceğiz.
Yürüyüşün sonunda ise, Karacabey Ova Korusu Ayı Barınağına gidilerek doğaya salınmak için yetiştirilen sülün kuşlarının salımı gerçekleştirildi.
Etkinliğin sonunda, Karacabey Ova Korusu Ayı Barınağına gidilerek doğaya salınmak için yetiştirilen sülün kuşlarının salımı gerçekleştirildi.
Olayla ilgili 9 şüpheli hakkında işlem yapıldığı, kekliklerin ise doğaya salınmak üzere Van Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğüne teslim edildiği kaydedildi.
Kovana yerleştirilen arılar doğaya salınmak üzere güvenli bir yere götürüldü.