Güncel Türkçe Sözlük
-
-e Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek,
zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek
"Bugün şu dakikada onlar hâlâ düşmana saldırıyorlardı." - H. C. Yalçın
- Bir şey veya kimse üzerine saldırı yapılmasına sebep
olmak
-
-den Gemi, kalkmak için yelken açıp başını gideceği
yola çevirmek
- Yıkıcı ve sert eleştiriler yapmak
-
kimya Etkisiyle eritmek
"Asitler madenlere saldırır."
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
(kimya)
"saldırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Polis ekipleri tarafından gözaltına alınan şahıs ekip otosuna bindirilmek üzereyken, kardeşleri olduğu iddia edilen birkaç kişi şahsa saldırmak ve linç etmek istedi.
Yani bunun çözümü, hiç ayırt etmeksizin İdlib'in her tarafını bombalamak değildir, saldırmak değildir.
Kahramanlarımıza, Mehmetçiklerimize, teröristlere, FETÖ'cülere, PKK'lılara dünyayı dar eden yiğitlerimize saldırmak, sevindirse sevinirse demin de söyledim PKK'yı, PKK'lılara, FETÖ'yü, FETÖ'cüleri ve bunlara destek veren yabancı güçleri sevindirir.
Rabbim, bir daha milletimize ve milli iradeye namluları doğrultmak isteyen, tankla, topla, mermiyle, bombayla, uçakla saldırmak isteyen bedbahtlara, güdümlü hainlere, alçaklara asla fırsat vermesin.
Olayı duyan öğrenci velileri Tümür ve yakınlarına saldırmak isteyince arbede çıktı.
Sırt çantasını aratmak istemeyen kişi polise bıçakla saldırmak isteyince emniyet güçleri tarafından ateş edildi.