Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
salimen
  • zarf Sağ ve esen olarak, hiçbir kötü durumla karşılaşmadan
    "Canını kurtarıp salimen bugünlere ulaşabildiği için kendisini şanslı sayardı." - K. Korcan

"salimen" kelimesinin kullanım örnekleri.

Onların yücelmiş ve arınmış bir şekilde makbul ve mebrur bir hac sevabı kazanarak ailelerine salimen kavuşmalarını Rabbimizden niyaz ediyoruz.

Bu ülkenin çocukları olarak bu gemiyi salimen bir şekilde geleceğe taşıyalım.

Gayem o gemiyi bütün dalgalarla boğuşarak, ne kadar çile çektiğimi kimseye göstermeden limana salimen getirmekti.

Türk basınının amiral gemisini limana salimen getirdim ve Demirören ailesine teslim ediyorum.

Huzurunda verilen şahadeti değerlendiren Kıdemli Yargıç Pınar Beyoğlu, tahkikatın salimen yürütülebilmesi için zanlının 2 gün tutuklu kalmasına ve zanlının doktor kontrolünden geçirilmesine emir verdi.

Sadece burada değil, bir şekilde Türkiye'ye gelen Suriyeli sığınmacılar konusunda da en büyük yükü AFAD üstlendi ve mesele salimen bugüne kadar getirildi.

Bize düşen biran önce Suriye'de, Irak'ta iç karışıklığı sona erdirmek ve acı çeken bu insanların yurtlarına salimen dönmelerini sağlamak.