"satabilme" ne demek

"satabilme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Üretmek ile beraber en iyi şekilde pazarlayıp satabilme yönetim becerileri önem kazandı.

Bursa'nın ticaret fazlası vermesini sağlayan en önemli unsur yüksek katma değerli ürün üretme ve satabilme becerisidir.

Sergisi yapılıyor sonrasında ise kursiyerlerimizin kendi ürettikleri ürünleri satabilecekleri satış ofislerimizde ürünlerini satabilme imkanı sağlamış oluyoruz.

Konutta devamlı fiyat artışını bekleyen, istendiğinde konutu daha yüksek fiyatla satabilme imkanını gören yatırımcılar piyasadan çekildi.

Bu kermes ve şenliklerle kursiyerlerimize ürünlerini sergileyip satabilme imkanı sunuluyor.

Üreticimiz açıkladığımız ton başına bin 50 TL fiyatının üzerinde bir fiyat ile satabilme imkanı buldu.

Türkiye'de önceleri üretmenin önemli olduğunu aktaran Pekcan, mühendislik bölümlerinin o dönemlerde çok revaçta olduğunu, sonrasında ürettiğini en iyi şekilde pazarlayıp satabilme ve yönetim becerilerinin önem kazandığını anlattı.

SAMEK ve Halk Eğitim kurslarında yapılmış olan el sanatlarının da tanıtıldığı festivalde, stant açan herkes yaptığı ürünleri tanıtmanın yanı sıra satabilme imkanı da buldu.