Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
savaşmak
  • nsz, -le, askerlik Ordu ölçüsünde iki silahlı kuvvet karşı karşıya gelip çarpışmak, vuruşmak, muharebe etmek
    "Bu acımasız dünyada artık acımasızca savaşacaklardı." - İ. O. Anar
  • Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla mücadeleye girişmek
    "İkiyüzlülere, sureti haktan görünen sahte dindarlara karşı bütün gücümle savaşacağım." - N. Hikmet
  • Çaba sarf etmek
Tarama Sözlüğü
savaşmak

Muharebe, mücadele etmek, döğüşmek, cengetmek.

"savaşmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Kronik hastalıklarla savaşmak için vücuttaki alkalin dengesini korumak çok önemlidir.

Şam'da, Allah'ın diniyle savaşmak ve nurunu söndürmek için ayaktakımı rezil sahavatları toplayan bu lanetli adam, elini Müslümanların kanına bulayarak, onların dinlerini ve mahremlerini hor görerek, insan veya taş olduğunu gözetmeden, evleri bombaladı ve evleri, sakinlerinin başlarına yıktı.

Modernlik, çağdaş olma, batıcı olmak başka bir şeydir ama kendi halkının değerleri ile savaşmak, onları küçük görmek başka bir şeydir.

Bu coğrafyada var olabilmek için daime güçlü ordumuz la savaşmak zorunda kaldık.

Ortada toplumun her kesimini ve her alanı ilgilendiren koskocaman bir sorun var ve iş onu çözmeye geldiğinde konunun mağdurları tek başına savaşmak zorunda kalıyor.

Ortada ne kadar süreceği belli olmayan mahpusluk hayatı, açılan onlarca tazminat davası, sürdürülen ciddi karalama kampanyasının doğurduğu onlarca olumsuzlukla savaşmak gerçeği vardı.

Başkan olduğumda ilk icraatım bir komisyon kurup bunlarla savaşmak oldu.

Çok seslilik olur, ideal olur ve her zaman olduğu gibi sonuna kadar savaşmak ve azim olur.

ABD, ilk kez Apache helikopterlerini DAEŞ'le savaşmak için bölgeye sevk ediyor.