Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Peri, cin.
"sayıp" kelimesinin kullanım örnekleri.
Kimi zaman aforoz edilme, hapse atılma, kimi zamansa ölüm tehlikesini hiçe sayıp otoriteye başkaldıran on yedinci yüzyıl düşünürlerinin heyecan verici öykülerini usta bir şekilde aktarıyor.
Kendi çıkarları için cinsiyetçi ayrımları ortaya koyup, ahlaksal değerleri hiçe sayıp bu iftirayı atanları ve destekçilerini partimiz ve teşkilatımız adına kınıyorum.
Danıştayın bu kararı alırken idarenin takdir hakkını hiçe sayıp hukuki denetimin dışına çıkarak hiçbir pedagojik ve bilimsel veriye dayanma ihtiyacı duymadığını savunan Gümüşer, karara tepki gösterdi.
Hamzabey sakinleri evlerine gidebilmek için kuralları hiçe sayıp canlarını tehlikeye atmak zorunda kalıyor.
Bunları anlatmamın sebebi son zamanlarda Peygamberimizi yok sayıp sanki vahiy kendilerine gelmiş, haşa Allah kendileriyle konuşmuş gibi bir İslam anlayışı çıktı.
Bütün bu çalışmaları yaparken toplumun dertleriyle dertlenmeyi sorumluluk sayıp, daha adil ve insaflı bir toplumsal düzenin inşası için çaba sarf ediyor.
Bir diğer öğrenci Ferdi İlktürk ise el işlerinin hem fiziksel hem de zihinsel faydaları olduğunu, ellerine gelişim sağladığını aktararak engelli arkadaşlarına, yılmamaları dik durmalarını ve her zaman engellerini yok sayıp engellerini ortadan kaldırarak toplumda dik durmaları gerektiğini dile getirdi.
Aslan, Ekrem Karadeniz'in, 2017'de Amsterdam'da çıkan bir yangında komşularını, kendi canını hiçe sayıp alevlerin içinden kurtararak, Türk milletinin yüksek karakterli ve cesaret timsali olduğunu bir kez daha tüm dünyaya hatırlattığını ifade etti.