Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
sermayedar
  • sıfat, ekonomi Sermayesi olan
  • isim Anamalcı

"sermayedar" kelimesinin kullanım örnekleri.

Stratejik ortaklıkta sermayedar aramaktan ziyade, organik bağ kurarak globalleşmek istiyoruz.

Çünkü bu alanlara ne kadar güçlü olursa olsun, hiçbir sermayedar başlangıç yatırımlarını yapamaz.

Ancak bu nadir alana göz diken bir avuç sermayedar buraları da yok etmek istiyor.

Bir taraftan Kalkınma bankası, bir taraftan KGF'nin vereceği destek, bir de kamunun önemli projelere sermayedar olarak belli bir yıl sonra çıkmak kaydıyla girmesiyle faizlerin kalıcı ve anlamlı bir şekilde düştüğünü görebiliriz.

Bakanlar Kurulunca belirlenecek özel veya kamunun doğrudan veya dolaylı olarak hakim sermayedar olduğu bankaların veya ödemeleri Ziraat Bankası kanalıyla yapılmak üzere tarım kredi kooperatiflerinin faiz destekli kredi ve kar payı destekli fon kullandırımı uygulamalarından dolayı doğacak gelir kayıpları, bu amaçla ilgili yıl merkezi yönetim bütçesinde öngörülecek ödenekle sınırlı olmak üzere Hazinece ödenecek.

Bunlarla ilgili bu yıl içinde detay çalışmalarına başlıyoruz ve ipotek finansmanı örnek kuruluşuna küçük bir yapıyla sermayedar olarak katkıda bulunmak istiyoruz.

Mersin Valiliği koordinasyonunda yürütülen Mersin Tarım Gıda Teknoparkı kurulması projesinin de paydaşı olduklarını dile getiren Aşut, önümüzdeki günlerde Mersin Valisi Özdemir Çakacak başkanlığında yapılacak açıklamayla şirketin yapısı ve sermayedar olarak bulunacak kurumların paylaşılacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Nazarbayev, Kazakistan'da Türklerin de sermayedar olduğu bin 800'den fazla işletmenin bulunduğuna dikkati çekti.