Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Üzerine sis inmiş olan, sislenmiş, bulanık
"Haliç, aşağılarda, sisli bir bahar sabahının altında, erimiş gümüşlerin ırmağına benziyordu." - T. Buğra
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
Sinema Sisi olan, herhangi bir nedenden üzerinde sis beliren.
"sisli" kelimesinin kullanım örnekleri.
Yağmurlu ve hafif sisli bir havada yürüyen dağcılar, çam ve meşe ağaçları arasında 2 bin 250 metre yüksekliğindeki Küpe Dağı avluk zirvesine ulaştı.
Sisli bir aralık gününün sabahı okul için, bilgi almak, öğrenmek, aydınlanmak için yola çıkmışlardı herkes gibi.
Türkçe bizim için tıpkı masallarda tasvir edildiği üzere zümrüt dağlardaki zirve, mor sisli ormanlardaki ziynet, gümüş köpüklü çağlayanlardaki ziverdir.
Trafik timleri kontrollerinde de sürücülere, mecbur olmadıkça özel araçlarla karlı, yağmurlu, sisli havalarda ve buzlu yol kesimlerinde yolculuk yapmamaları konusunda uyardı.
Şırnak'ın Uludere İlçesi Irak sınırında bulunan Geymuşule üst bölgesinde 2 uzman çavuşun şenit olduğu saldırıyı PKK'lı teröristlerin yoğun sisli havayı fırsat bilerek, uzun namlulu suikast silahı Kanas'la gerçekleştirdikleri ortaya çıktı.
Yerli ve milli imkanlarla üretilen son teknoloji araçlar, yer altı ve üzerindeki hareketleri algılayıcı sistem ile sisli havada dahi görüş sağlayan kameralar, düzensiz göçün önlenmesine ve sınır ihlali yapanların yakalanmasına büyük kattı sağladı.