"sistemik" ne demek

"sistemik" kelimesinin kullanım örnekleri.

Sistemik lupus eritematozus (SLE) hastalığı alevlenme ve remisyon döngüleriyle seyreden birçok sistemi tutabilen otoimmün ve kronik bir romatizmal hastalıktır.

Tüketilen ilaçlar arasında diyabet, sindirim sistemi ve ağız sağlığıyla ilgili olanlar ilk sırada yer alırken, bunları kanser ilaçlarını da kapsayan antineoplastik ve immünomodülatörler ile antibiyotikleri de kapsayan sistemik antienfektif gruptakiler izledi.

Dış kulak yolu enfeksiyonlarında tedavi dış kulak yolunun temizlenmesi, antibiyotikli kulak damlaları, gerektiğinde dış kulak yoluna yerleştirilen antibiyotikli ve steroidli tamponlar,sistemik antibiyotik, mantar enfeksiyonu var ise antimikotik damlalar ile yapılır.

Bununla birlikte ihmal edilen apseli diş, diş kaybının yanı sıra, kişinin kan tablosundaki değerlerin değişmesine de etki ederek telafisi mümkün olmayan sistemik rahatsızlıklara; kalp- damarda, karaciğerlerde , böbreklerde ciddi fonksiyon bozukluklarına da yol açabilir” dedi.

Bununla birlikte ihmal edilen apseli diş, diş kaybının yanı sıra kişinin kan tablosundaki değerlerin değişmesine de etki ederek telafisi mümkün olmayan sistemik rahatsızlıklara; kalp- damarda, karaciğerlerde ve böbreklerde ciddi fonksiyon bozukluklarına da yol açabilir.

Yaş, yerçekimi, genetik faktörler, sigara kullanımı, kronik kapatıcı benzeri makyaj ürünleri kullanımı, göz çevresi cilt tabakasının iyi temizlenmemesi, uykusuzluk, sistemik hastalıklar, sinüzit, atopik bünye, alerjik hastalıklar gibi pek çok etken aleyhimize çalışmaktadır.

Mehmet Horoz öte yandan tek böbrekli hastaların değerlendirilmesi, böbrek kistleri tanı ve tedavisi diyabet ve hipertansiyona bağlı böbrek hasarı tanı, izlem ve tedavisi, sistemik hastalıklarda böbrek tutulumunun tanı, izlem ve tedavisi, hemodiyaliz, periton diyalizi, böbrek nakli alıcı ve verici hazırlığı ve izlemi gibi hastalıklarda da başarısıyla tanınıyor.

Ancak minik pıhtıların akciğerlere gitmeden patent foramen ovaleden geçerek sistemik dolaşıma geçmesi çok ciddi sorunlara neden olur.

Çiğneme yüzey düzensizlikleri, yüksek yapılan diş dolguları, intestinal parazitler, alerjiler, endokrin bozukluklar gibi lokal ve sistemik nedenler de diş sıkmaya neden olan diğer fiziksel belirtilerdir.

Uzman desteğiyle ilk önce ağızdan alınan sistemik ilaçlar, haricen sürülen kremler ve losyonlar, botoks injeksiyonları veya iyontoforez gibi metodlar denenmesi gerektiğine dikkat çeken Kır, istenilen sonuçların elde edilemediği durumlarda son olarak cerrahi yöntemlere başvurulması gerektiğini vurguluyor.

Sistemik iltihabi yanıtla karakterize bu hastalığa karşı tıbbi tüm olanaklar seferber edilmesine rağmen hastamız vefat etmiştir.

Her türlü antiseptik ilaç benzeri ürünlerde de olabileceği gibi, uzun süreli klorheksidin kullanımı, faydalı bakterilerin de ortamdan uzaklaştırılmasına sebep olarak, sistemik rahatsızlıkların da önünü açabilir.

Bademcik ve geniz eti tarafından üretilen lenfositler ve antikorlar lokal bağışıklık sisteminde sadece yardımcı bir role sahiptirler, ana rolde ise mukozal immünglobülinler ve sistemik üretilen lenfositler rol oynar.

Ateş, üşüme, titreme, miyalji gibi sistemik belirtiler genellikle yoktur.