Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
sulanmak
  • nsz Sulama işi yapılmak
    "Sulandıkça canlanan bir nergise gösterilebilecek özenle yaralarını sardı onun." - R. Mağden
  • Sulu duruma gelmek
    "Geceye doğru kar sulanıyor ve gevşiyor." - A. İlhan
  • Suyu çoğalıp yoğunluğu azalma
    "Kanı sulandı."
  • Göz yaşarmak
    "Otomobilde bir şey kaçtığı için durmadan gözü sulanıp akıyor." - R. N. Güntekin
  • Ciddiyetini, ağırlığını kaybetmek
  • -e İmrendiğini açığa vurmak
    "Bizim çiçeklere sulandı."
  • -e Birine karşı duyulan cinsel isteği kendisine sezdirmek, yeşillenmek
Tarama Sözlüğü
sulanmak

Su tedarik etmek, su almak, su ihtiyacını gidermek.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
sulanmak

Semirmek, güzelleşmek, gelişmek.