Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
tıkanmak
  • nsz Tıkama işine konu olmak
    "Anlattıklarını dinledikçe sanki hava borum tıkanmış da deniz baskısından iliklerim gözlerimden pırtlıyormuş gibi sıkılıyorum." - Halikarnas Balıkçısı
  • İştahı kalmayıp yemek yiyememek
  • Soluk alamamak, soluğu kesilmek
    "Hâlâ tıkanmış, boğulmuş gibi kesik kesik nefes alan Lâle'ye bir kere daha baktı." - Ö. Seyfettin

"tıkanmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Küflenmiş su boruları vardı, tıkanmak üzere olan ve dağılmak üzere olan bir kanalizasyon sistemi vardı.