Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
tıpkı
  • isim Bir şeyin eşi, benzeri, aynı
  • zarf Tıpatıp, tamamıyla
    "Saffet Hanım tıpkı kendisini görmeden tahmin etmiş olduğum gibiydi." - A. Ş. Hisar
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
tıpkı

(< Ar. tıbk) tıpkı, aynı

"tıpkı" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bunlar tıpkı kara para aklama operasyonu gibi bir siyasi aklanma derdi içerisindeler.

Ancak tam bugün ABD, tıpkı yüzyıl önce İngiltere’nin yaptığı gibi, geri çekilmesi gerekirken bunu -büyük bir şaşkınlık haliyle- yapamıyor ve “eskide” çok da akılsızca ısrar ediyor.

Ancak tam bugün ABD, tıpkı yüzyıl önce İngiltere’nin yaptığı gibi, geri çekilmesi gerekirken bunu -büyük bir şaşkınlık haliyle- yapamıyor ve “eskide” çok da akılsızca ısrar ediyor.

Prim kapısına yaklaşılırken ve Çine geçilirken, tıpkı Muğla'da olduğu gibi bisikletçilere destek vermek ve onları alkışlayabilmek için müthiş diyebileceğimiz bir kalabalık vardı.

Pembecioğlu, tıpkı çocuklara doğru beslenme alışkanlıkları, diş fırçalamak ya da temizlik kurallarının öğretildiği gibi medyayı doğru alımlama ve kullanma becerilerini de öğretmek gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:"Sorunu, zamanın akışına bırakmadan, en hızlı şekilde çözebilecek yetkin kararlar alınması gerekiyor.

Anjiyografi işleminde olduğu gibi kasık damarlarından girilerek kalp içindeki değişik bölgelere ilerletilen elektrodlarla, tıpkı bir elektrikçinin kontrol kalemiyle tesisatı kontrol edişindeki gibi, sorunlu elektriksel odağın tespiti yapılır.

Tıpkı geçen hafta gösterime giren Claire Denis’nin Christine Angot ile birlikte yazıp yönettiği ‘İçimdeki Güneş’ filminde Juliette Binoche’un yıllanmış şarap tadındaki oyunculuğunda zarafetle hayat bulan Isabelle gibi.

Unutmayın; bu millete ömrünü verenler, bu milletin gönüllerinde asla ölmezler, tıpkı Vatan Sevdalısı Mehmet Akif Ersoy gibi” diyerek Vatan Şairi Mehmet Akif Ersoy ile anlaşabilmek konulu sunumunu gerçekleştirdi.

Edirne bu bağlamda tıpkı bir teknede bir araya gelen ve renklerin buluşmasından, birleşmesinden bir armoni oluşturan bir Ebru Sanatı gibidir.

Tıpkı Alvarlı Muhammet Lütfü Efendinin, ‘Binbir hatim nuru arşı doldurmuş.

Tosya'nın tıpkı tela, kese, kuşak, bıçkı ve pirinç gibi üç etek ve bindallı dediğimiz yöresel kıyafetleri de hem tanıtım hem de ticari olarak pazarlanabilmesi açısından ciddi bir potansiyeldir.

Tıpkı önceki nesillerinde olduğu gibi, ikonik tasarım öğelerini bünyesinde barından araç, 7 bölmeli radyatör ızgarası, sert tasarım hatları, sembolik yuvarlak farları ve kare stop grubuyla geçmişle bağlantısını ortaya koyuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arap halklarının, tıpkı Orta Asya'daki, Balkanlardaki, Kafkasya'daki ve diğer bölgelerdeki insanlar gibi Türkiye'nin canciğer olduğu kardeşleri, gönüldaşları ve yoldaşları olduğunu belirtti.

Maksatları bu Ülkeyi tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi Sevr ve Mondros da olduğu gibi kendi isteklerini bize dayattırmak bize kabul ettirmek bize diz çöktürmektir .

Dolayısıyla tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi süt, su, meşrubat, soda gibi ürünlerde uygulanan depozitolu satış yöntemi bugün de aynı şekilde devam etmeli.