Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
taşmak
  • nsz Sıvı maddeler, içinde bulundukları kaba sığmayacak kadar çoğalma ve kabarma yüzünden kenarları aşmak
    "Hayvanın ağzından taşan beyaz köpüklere biraz da kan karıştı." - H. Taner
  • Akarsu, yatağından çıkarak çevresini kaplamak
  • Bir yere veya şeye sığmamak
    "Kasketinden taşmış siyah saçları yakına gelince çok kırçıllaştı." - S. F. Abasıyanık
  • İnsan, nesne vb. çokça bulunmak, sayısı artmak
    "Gösteri o kadar güzeldi ki seyirciler salondan taşmıştı."
  • Öfke, sabırsızlık veya heyecan yüzünden kendini tutamamak
    "Acaba bizim taşıp köpürmelerimizi pek çocukça mı bulmuştu?" - Y. K. Karaosmanoğlu

"taşmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Geçtiğimiz günlerde yağan karın etkisi ve ardından yağmur yağmasından dolayı derelerden ve dağlardan geçen sularla Gediz şu an taşmak üzeredir.

Bugün sizlerin desteği ile seçilecek Mustafa Kocaman ve yönetimi çıtayı çok daha yukarılara taşmak için gayret gösterecek.

İlerleyen süreçte sınırın bu tarafına taşmak hayallerini görmemek için fazlasıyla saf olmak gerek.