Kelime tanımını bul

Zanaat Terimleri Sözlüğü
takan

Otobüs. (İlyaslı -Uşak)

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
takan

Bir şeyi sağlayacak ya da önleyecek yol, önlem.

"takan" kelimesinin kullanım örnekleri.

Eğitimin ardından kasklarını takan katılımcılar, altışarlı gruplara ayrılıp, Fiat Egea Sedan'ın pist şartlarına özel olarak hazırlanan 180 HP'lik versiyonunu deneyimleyerek motor sporları dünyasını yakından tanıma fırsatı buldu.

Oğlunun mavi beresini takan anne Aydanur ve şehidin eşi Esma Köreke ile yakınları tabuta sarılıp gözyaşı döktü.

Gaz maskesi takan polisler bibar gazı sıkarak kalabalığı dağıtmaya çalıştı.

Bugün bröve takan aslanların her birinin gözüne yansıyan kararlılık, teröre karşı ülkemizin ve milletimizin güvencesidir.

AK Parti Edirne Merkez İlçe Başkanlığı Tanıtım ve Medya Başkanı Hüseyin Başar, löseminin tedavisi mümkün bir hastalık olduğunu ve maske takan küçük kahramanların bu maskeyi insanlara hastalık bulaştırmak için değil havadan ve çevreden enfeksiyon kapmamak için taktıklarını belirterek, hastalıkta en önemli tedavinin moral olduğuna dikkat çekti.

Çünkü gözlük kolayca alınıp taşınabilen bir aksesuar ve takan kişinin imajını anında değiştirilebilme etkisine sahip.

Yüzlerini kapatan, şapka takan ve eldivenli olan hırsızlık çetesinden biri girdikleri sitedeki bir evin penceresine tırmandı.

Burnundaki yara bandı dikkati çeken ve kendini gizlemek için kapüşon takan sunucu, adliyeye dün sabah jandarma nezaretinde koşarak girdi.

Boynuna kefiye takan Davutoğlu, halk oyunları ekibi ile fotoğraf çektirdikten sonra daha sonra toplantı salonuna geçti.

Kimliğini gizlemek için başörtüsü takan kadın teröristin Adana Valiliği otoparkının makam girişine 5 metre uzaklıkta infilak ettirdiği 33 KKP 24 plakalı otomobilin patladığı yerde 3 metrekarelik çukur açıldı.

Misal başörtüsü takan bir insansa, temel hak ve özgürlüklerin başında giyim kuşam özgürlüğünün gelmesi, kimsenin kimsenin giydiğine çıkardığına karışmaması gerektiğini savunuyor.