Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Bütün, tüm
"Paranın tamamını verdim." - Eksiksiz
"Bu kitap tamam değildir." - Yanlış ve yalan olmayan, doğru
- Tamamlanmış, bitmiş
"Haydi Abbas vakit tamam / Akşam diyordun, işte oldu akşam / Kur bakalım çilingir soframızı / Dinsin artık bu kalp ağrısı" - C. S. Tarancı
-
edat Evet
-
ünlem Beğenilmeyen bir iş veya öneri karşısında
söylenen bir söz
"Tamam, başka işimiz kalmadı da şimdi onunla mı uğraşacağız!"
Kişi Adları Sözlüğü
Cinsiyet: Kız Arka arkaya doğan kız çocuğundan sonra erkek çocuk olması dileğiyle konulan bir ad.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Kusursuz
"tamam" kelimesinin kullanım örnekleri.
Tamam, kahvaltıyı kuvvetli yapmak ve sonraki her öğünde beslenmeyi bir tık azaltarak devam etmek hemen herkesçe bilinen bir durumdur ancak bunu abartmak dengesizliklere neden oluyor.
Arızasız sattığını, bakımlarının tamam olduğunu söylüyorsa da belli bir kilometre garantisi verecek.
Bu laf benim çok ağrıma gitti, o andan itibaren benim gözüm döndü, 'Tamam ver vuracağım' dedim tüfeği elime aldım.
Tamam tartışmışsın, dövmüşsün, güzel, efendice dese ki şöyle oldu bir şey demeyeceğiz, kurşun sıkması çok ağır oldu.
Kader kaza bunlar tamam, ama gözgöre göre hiçbir şeyi asla kabul edemem.
Yedi düvelle karşı karşıya gelmenin anlamı yok diye akıl veren devşirme ve satılık kalemler, sizin gibi korkakça ve haysiyetsizce yaşamaya 'tamam' mı diyelim?
Tamam gençleşelim ama önce biraz da kalburüstü tecrübeli isimleri de kadroya katalım.
Gölgelikler tamam zemin kaplanıyor 14 modülden oluşan yürüyüş yolları üzerindeki lineer gölgelik alanlarının montajı tamamlandı, boya işlemleri başladı.
Gidenlerin arkasından sallamak tamam da, haklarını da teslim etmek gerekiyor.
Eğer benden daha iyi birisi varsa bana, seninki tamam, yolumuza bu adayla devam edeceğiz deyiniz.
Akgiray VOB konsunda SPK olarak olayın teknik yönüne baktıklarını, tek hisseye dayalı işlemlerde İMKB'ye tamam dediklerini bunun nedeninin de yazılımlarının hazır olduğu için yapıldığını söyledi.