Güncel Türkçe Sözlük
-
-i, -le Birbirini tanımayanların tanışmasını sağlamak,
tanıtmak, takdim etmek
"Seni rastgele bir yabancı ile tanıştıramam, bilirsin." - R. N. Güntekin
"tanıştırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bundan sonra kim yatırım yapıyorsa gelip burada sizlerle anlaştırmak tanıştırmak istiyorum.
Sağlıklı ve hareketli bir yaşamın gereği olarak toplumda spor yapma kültürünün yerleştirilmesi, sporun geniş kitlelere yaygınlaştırılmasıyla çocuk ve gençlere sporu sevdirerek onları sporla tanıştırmak, spora başlama yaşında bulunan yetenekli çocukları tespit ederek spor branşlarına yönlendirmek ve üst düzey sporcu olarak yetiştirilmelerini sağlamak amacıyla Türkiye Sportif Yetenek Taraması ve Spora Yönlendirme Projesi il genelinde başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.
Üniversiteli gençlerimizi çalışma hayatı ile tanıştırmak amacıyla Sosyal Çalışma Programını hayata geçirdik.
Artık müfredatımızı günün koşullarıyla güncelleyerek, öğrencilerimizi eğitim hayatları boyunca uygulamalı, iş yerlerinde daha çok zaman geçirecekleri sistemlerle tanıştırmak istedik ve bu güncellemeyi yaparken de iş yeri eğitimi denilen modeli benimsedik.
SEKA Kağıt Müzesi Eğitim ve Rehberlik Sorumlusu Hüseyin Saban da projenin 3 hafta önce başladığını belirterek, projenin amacının, özellikle merkeze, müzeye uzak olan, kırsallarda bulunan okulları müzeyle tanıştırmak olduğunu söyledi.