Kelime tanımını bul

Mantık Terimleri Sözlüğü
tanımlayan

(…)

"tanımlayan" kelimesinin kullanım örnekleri.

Geleneksel konserlerin sınırlarının ötesinde, şiirsel anlayışta buluşmalar tasarlayan L’Arte del Mondo, çalgılarının olanaklarını yeniden tanımlayan solistlerden biriyle, pek çok kez işbirliği yaptığı arpçı Xavier de Maistre ile 21 Haziran Cumartesi günü Aya İrini Müzesi’nde olacak.

Evliliği tamamlanmak, bütünleşmek ve bütünlenmek olarak tanımlayan Dr.

Kendilerini 28 Şubat'tın seçilmiş kurbanlar olarak tanımlayan Çelik, Edirne'de de kendisi gibi farklı mesleklerden kişilerin delilsiz ve gerekçesiz ceza aldığını dile getirdi.

Kimseyi dışlamadan, ötekileştirmeden, bu topraklar üzerinde yaşayan herkesi kucaklayan, birinci sınıf vatandaş olarak gören, farklılıkları ortak zenginlik olarak tanımlayan, toplumun bütün unsurlarını kavrayan bir yönetim biçimidir.

Kendisini Müslüman olarak tanımlayan insanlardan nereden baksanız 20 milyon kadarı kulaktan dolma bilgilerle dini bilgileri alıyor.

Kendilerini baskül ailesi olarak tanımlayan aile üyelerinden Sevgülü Arat 41 kilo vererek 65 kiloya, Güneş Laçinkaya 32 kilo vererek 88 kiloya, Cevdet Laçinkaya 82 kilo vererek 98 kiloya, Rehtan Semay Ağcadağ ise 62 kilo vererek 68 kiloya indi.

Bu arada, İYİ Parti de kendisini milliyetçi çizgide tanımlayan bir parti.

Organ naklini tedavisi tıbben mümkün olmayan hastalıklar nedeniyle görev yapamayacak derecede hasar gören organların yerine, canlı veya kadavradan alınan yeni, sağlam organın konularak hastanın tedavi edilmesi olarak tanımlayan Prof.

Kendisini marjinal tasarımcı olarak tanımlayan Adem Akkoç polis tarafından gözaltına alınmadığını, İfade vermeye kendisinin gittiğini, bölgede çalışan tüm polislerin de kendisini tanıdığını anlattı.

Kullanıcıların çalışma düzenlerini ve dizüstü bilgisayarlarıyla kurduğu etkileşimi yeniden tanımlayan bir ASUS inovasyonu olan ScreenPad de yeni ZenBook Pro ile birlikte geliyor.