Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Bir düşünce veya davranışın doğru olduğunu
belirtme, onama, uygun bulma
"tasvip" kelimesinin kullanım örnekleri.
Parlamenter sisteme dönüş söylemlerini, bloklaşma siyasetini, demokrasiyi istismar gayretlerini, bekamıza yönelik tehditlere can suyu olabilecek ifadeleri tasvip etmiyor, karşı çıkıyor, elimizin tersiyle itiyoruz.
Dolayısıyla her sene bunu sezaryenle doğurtmak da bizlerin tasvip etmediği bir durumdur.
Karakuzu, vücudunda yara izi, ben ve bir takım izleri kapattırmak için dövme yaptırılmasını da tasvip etmediklerini belirtti.
Yıldırım, böyle bir olayın olmasını katiyetle tasvip etmediklerini belirterek, sebebi ne olursa olsun, zorla kanla seçimin kazanılamayacağını söyledi.
Mükerrerlik zaman içerisinde, bu insanları belki istemeden de biz dışarıdan baktığımız zaman, tasvip edilmeyecek, bir takım yani bazı şeyleri israf etme, çöpe atma, satma, bir başkasına vermek gibi yanlışlıklara itti.
Biz hak taleplerinin hiçbir zaman şiddet yolu ile dile getirilmesini tasvip etmedik.
Derslerinde hiç başarı göstermeyen asıl alanı öğrenci olup da öğrenciliğini yapmayan kişilerin sosyal alanda çok başarılı olmaları Rektör olarak çok tasvip ettiğim bir şey değil.
Biz sporun ruhunda, yapısında böyle bir şeyin olmadığını düşünerek, bu takımın ligde olmaması gerektiğini düşündük ve Safranbolu ismine yakışmayan hiçbir davranışı tasvip etmemiz mümkün değil.
Yakın geçmişte soyunma odalarında hakemler alıkonularak, saldırıya ve hakaretlere maruz kalmış, tarafımızdan tasvip edilmeyen birçok yol denenmiş olmasına rağmen, bizler görev bilinci içerisinde görevimizi en iyi şekilde yapma çabasında olduk ve olmaktayız.
Temenni etmediğimiz, tasvip etmediğimiz bir darbeye yeltenme olayını hep birlikte yaşadık.