Güncel Türkçe Sözlük
tatsız
-
sıfat Tadı iyi olmayan, lezzetsiz
- Tadı olmayan, sası
- Basit, sıradan
"Yazdığı şiirlerin tatsız ve alelade oluşuna mukabil edebiyattaki vukufu derin ve genişti." - A. H. Çelebi
- Hoşa gitmeyen, can sıkan
"O akşamki tatsız olaya benim de canım sıkıldı." - Ç. Altan
- Sohbeti hoş olmayan veya geçimsizlik çıkaran
(kimse)
-
zarf Hoşa gitmeyen bir biçimde
"Her şey, herkes boş, abes, çirkin, münasebetsiz, tatsız görünür." - A. Ş. Hisar
"tatsız" kelimesinin kullanım örnekleri.
Gençler renklerinden ve logolarından arındırılmış sigaraları daha az çekici, daha kalitesiz, daha tatsız, banal bulmaktadır.
İki ülke arasında geçmişte tatsız hadiseler yaşandı ancak biz ön koşulsuz olarak görüşmeye hazırız.
Aksi halde önümüzdeki 2015 yılında şehrimizde çeşitli tatsız olayların yaşanabilme olasılığı yüksek.