"tazmin" ne demek

"tazmin" kelimesinin kullanım örnekleri.

Alınan bilgiye göre görüşmelerde, 350 ilaçlık kapsamın genişletilmesini isteyen firma temsilcilerinin dövizden kaynaklanan fiyat farkının tazmin edilmesini talep ettiği kaydedildi.

Bu tür hadiselere set çekerek vatandaşlarını korumalı ve çarşıda dükkanı olanların zararlarını tazmin ederek, çarşıyı yeniden aslına uygun restore etmeli.

Sözcü, iptal edilen uçuşların yolcularının duruma ilişkin usulüne uygun olarak bilgilendirildiğini ve bu kişilerin başka uçuşlara yeniden yerleştirildiğini veya zararlarının tazmin edildiğini aktardı.

Bu gelenekte genelde tüketicinin sağlık ve güvenliğinin tazmin edilmesi ve birçok hakkının teslim edildiğini görüyoruz.

Fakat bu durum sadece enflasyon kaynaklı kaybın sonraki altı aylık dönemin başlangıcı itibariyle devamını engellemeye dönük bir hamle olacak, geçmiş dönem kayıplarını telafi ve tazmin edecek bir sonuç üretmemektedir.

Çanakkale Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğünden gelen açıklamada, şoför hakkında gerekli soruşturmanın başlatıldığı, kişinin artık toplu taşımada şoförlük yapamayacağı, bisikletli arkadaşımızın zararını tazmin etme ve özür dilemek adına kendisiyle iletişime geçilmeye çalışıldığı belirtilmiştir.

İmalat sektörü için kefalet tutarı, kredinin tazmin tarihindeki anapara bakiyesi ile temerrüt faizi hariç faiz, kar payı veya kira tutarı ödemeleri toplamının yüzde 80'ini aşamayacak.