Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Sıkıştırma, darlaştırma
"Bütün kanı göğsünü çatlatacak bir tazyikle kalbine hücum ediyordu." - Y. K. Karaosmanoğlu
- Manevi baskı, zorlama, zarara sokma
"Bütün hayatınca bunun tazyiki altında kaldı." - S. F. Abasıyanık
-
fizik Basınç
"tazyik" kelimesinin kullanım örnekleri.
Kent merkezinde içme suyu ulaşımında tazyik sorunu yaşayan üst kesimlerdeki mahallelerin sıkıntılarını ortadan kaldırmak amacıyla Gıjgıj Dağı bölgesindeki eski 20 tonluk su deponun yan tarafına 300 tonluk yeni bir su deposu inşaatına başlandı.
Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulması kararına aykırı hareket edenler, çocuğu teslim edene kadar tazyik hapsi ile cezalandırılacak.
Ancak, su fazla açıldığı zaman oluşan tazyik nedeniyle borular hasar görüyor.
Eğer göstermeyen taraf göstermemekte ısrar ederse çocuğu göstermeyen taraf hapsen tazyik edilecektir.
Eğer göstermeyen taraf göstermemekte ısrar ederse, çocuğu göstermeyen taraf hapsen tazyik edilecek.
Hiçbir dış tazyik ve yönlendirme olmadan, hiçbir telkin ve baskı yaşanmadan hükümet sistemi cumhurun bizzat irade ve isteğiyle değişmiştir.