Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Belli etmeden kendini ilgilendirmeyen şeyleri
öğrenmeye çalışma
"Yahya Kemal tecessüsü, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür." - S. Birsel
- Merakını gidermeye çalışma, görme, anlama merakı
"Bütün dikkat ve tecessüsümle etrafımda bir an evvel muayyeniyet yaratmaya çalışıyordum." - K. Bilbaşar
"tecessüs" kelimesinin kullanım örnekleri.
Buna rağmen Türkiye’ye döndükleri halde Anayasayı Koruma Dairesi burada herhangi bir tecessüs hareketi, casusluk hareketi yoktur dediği halde Türkiye’ye dönen din görevlilerinin evlerine baskın yapılmasını sadece medyadaki polemiklerin etkisiyle siyasi tartışmaları alevlendirmek için yapılmış bir hareket olarak değerlendiriyoruz” dedi.
Bilim adamının merak ve tecessüs sahibi olmasının elzem olduğuna da dikkat çeken Keleştimur, evrensel bilgiyi üretmek için öncelikle kavgayı ve çatışmayı bırakmak gerektiğini kaydetti.
Hakiki meseleleri olmayınca da birbirleriyle irtibat kurabilmek için başkalarının hayatını tecessüs ediyorlar.
Bir kimsenin öğrenilmesini istemediği özel durumunu merak etmeye, araştırıp soruşturmaya tecessüs denir.
Evlenilecek kişinin, iş ortaklığı yapılacak şahısların araştırılması gibi bazı konularda soruşturma yapılması tecessüs olarak görülmez.
Yine toplumda fakirlerin ve muhtaçların tespit edilip ihtiyaçlarının giderilmesi için araştırma yapılması da tecessüs değil kardeşliğin bir gereğidir.