Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
telaş
  • isim Herhangi bir sebeple acelecilik
    "Atatürk'ün gelişini göremedik ama koridordaki telaştan meseleyi anladık." - H. Taner
  • Kaygı, tasa, sıkıntı
    "Ben geçerken onun telaşı, sizi dürtmesi gözümden kaçmadı." - H. E. Adıvar
  • Şaşkınlıktan doğan karışıklık, kargaşa
    "Herkes yağmur telaşı içindeydi. Islanmış, çamurlanmış, dört bir yanımdan geçiyorlardı." - N. Meriç

"telaş" kelimesinin kullanım örnekleri.

Kent merkezindeki tatlı telaş ve koşturmaca yarınki bayramın önemini ve güzelliğini ortaya serdi.

Mahalle sakinlerinin çoğunluğunun geçim kaynağı olan ayvanın hasadı için telaş sabahın ilk ışıklarıyla başlıyor.

Herkes telaş içinde bakınırken, benim aklıma sadece denize atlamak geldi.

Ekim ayının sonlarında yılın ilk yağışlarının düşmesiyle çiftçiler, yumuşayan ve nemlenen topraklarını ekmek için tatlı bir telaş yaşıyor.

Bugün beni sevindiren esas konu, gole kadar hiç telaş yaşamadan ne oynamak istiyorsak, bir gram şaşmadan sabırla telaşsız oyun disiplininden kopmadan, oynayarak pozisyon ürettik.

Batı gazetelerinde, El Cezire televizyonunun ekranında bir telaş, bir telaş.