Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
telaşlı
  • sıfat Telaş eden, telaşa düşen, pürtelaş
    "O akşam yine aynı telaşlı ses beni merdiven başında durdurdu." - Y. Z. Ortaç
  • Aceleci
    "Onun telaşlı adımlarla binadan çıkıp karşıdaki adliyeye girdiğini gördüler." - R. Enis

"telaşlı" kelimesinin kullanım örnekleri.

İhracatçı kesimin telaşlı tavır ve söylemleri, alivre satışın olduğunu açıkça ortaya çıkardı.

Derya Alabora duygudan duyguya, halden hale jet hızıyla geçen, telaşlı, delifişek bir abla, Deniz Çakır ise sürekli ayağı kapı eşiğinde olup o adımı bir türlü atamayan, kendi zincirinin ucundaki ağırlığı da kendisi yüklenen bir kız kardeş olmuş.

Oyunda, Derya Alabora duygudan duyguya, halden hale jet hızıyla geçen, telaşlı, delifişek bir abla, Deniz Çakır ise sürekli ayağı kapı eşiğinde olup o adımı bir türlü atamayan, kendi zincirinin ucundaki ağırlığı da kendisi yüklenen kız kardeş rolünde muhteşem bir performans sergiledi.

Özellikle dolandırıcılık konusunda banka çalışanlarıyla görüşen polis ekipleri, sıkça rastlanan ve son zamanlarda yaygın hale gelen telefon dolandırıcılığı ile ilgili uyarılarda bulunarak, banka önünde telaşlı şekilde telefonda uzun uzun konuşan, ATM önünde telefon ile uzun süreli konuşarak para çeken veya durumunda şüphelenilen kişilerin işlemlerini yavaşlatarak durumun Polis İmdat hattına ihbar edilmesini istedi.