Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Bir duyguyu, bir düşünceyi aşılama
"Bu telkin günlerce, haftalarca devam etti." - A. H. Müftüoğlu
-
din b. (***) Talkın
-
ruh bilimi Bilinç dışı bir sürecin aracılığıyla,
kişinin ruhsal veya fizyolojik alanıyla ilgili bir düşüncenin
gerçekleştirilmesi
"İçinden gelen gizli bir telkin altında hareket ediyordu." - P. Safa
"telkin" kelimesinin kullanım örnekleri.
Okula giriş veya sınıfa giriş sırasında çocuk ağlarsa panik yapmadan telkin için sürekli konuşmaktansa sakince yanında kalıp, beklemeli.
Zeytin Dalı Harekatı üzerinde kuşku tohumları eken, terörle mücadeleyi dolaylı ve dolambaçlı telkin, tembih ve tavsiyelerle yıpratmayı amaçlayan odakların faal olmaları, sinsi faaliyetlerini ısrarla sürdürmeleri milli vicdanın dikkatinden kaçmamaktadır.
Kutuplaşma ve rövanşizm, intikamcılık eğilimleri tespit ettiğim zamanlarda, bunlardan kaçınılmasını hep arzu ve telkin ettim.
Darbe soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Can Tuncay, FETÖ ile iltisaklı oldukları bilinen ve birçok suçtan kayıtları bulunan Emrullah Uslu, Tuncay Opçin ve Osman Özsoy'un darbe öncesi gerek görsel gerekse de sosyal medyada darbeye zemin hazırlayıcı paylaşımlar yaptıkları, darbe gecesi de toplumun karşı koymamasını telkin ederek hükümetin darbe ile düşürülmesini kanıksatma ve bu yönde algı oluşturma faaliyetinde bulundukları tespitinde bulunmuş ve ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme'' suçundan yakalama kararı çıkarılmasına hükmetmişti.
Bir grup hastada telkin tedavisi veya maskeleme dediğimiz hastaya kulak çınlamasının frekansı geri dinlettirilerek gün içerisinde çınlamayı daha az hissetmesini sağlamaya yardımcı olan işitme cihazı veya bu tarz ses kaydedici cihazlarla hastaya yardımcı olmaya çalışıyoruz.
O süreçte sanık oldukça modern davrana müvekkile güven telkin etmiş durumda.
Hiçbir dış tazyik ve yönlendirme olmadan, hiçbir telkin ve baskı yaşanmadan hükümet sistemi cumhurun bizzat irade ve isteğiyle değişmiştir.