Güncel Türkçe Sözlük
temas etmek
- dokunmak, değmek
"Etrafımda uçları birbirine temas etmiş hilallerden müteşekkil bir daire vardı." - Ö. Seyfettin
- değinmek, sözünü etmek, bahsetmek
"Şiiri iyi okuyanlarla fena okuyanlar arasındaki esaslı farka temas ettik." - Y. K. Beyatlı
- görüşüp konuşmak
"Etrafımda uçları birbirine temas etmiş hilallerden müteşekkil bir daire vardı." - Ö. Seyfettin
- cinsel ilişkide bulunmak
"Şiiri iyi okuyanlarla fena okuyanlar arasındaki esaslı farka temas ettik." - Y. K. Beyatlı