"tembih" ne demek

"tembih" kelimesinin kullanım örnekleri.

Zeytin Dalı Harekatı üzerinde kuşku tohumları eken, terörle mücadeleyi dolaylı ve dolambaçlı telkin, tembih ve tavsiyelerle yıpratmayı amaçlayan odakların faal olmaları, sinsi faaliyetlerini ısrarla sürdürmeleri milli vicdanın dikkatinden kaçmamaktadır.

Şehit kardeşim, genç ve yiğit kardeşim Altuğ Verdinin ailesine ve sevgili kızına şehit olmak istediğini ve onların buna hazırlıklı olmalarını tembih ettiğini ve öğütlediğini öğrendik.

Biz kuvvetli, kudretli olmak zorundayız ama zengin olurken analarımızın ve babalarımızın bize öğrettiklerini, dinimizin ve inancımızın bize tembih ettiklerini unutamayız.

Bana sıkı sıkıya tembih etse, ciddi bir endişesi var ve ben çok geç aramışım büyük bir ihmal var demektir bu.

Unundan şekerine ne kadar bunları satan yer varsa hepsine gitmek, hepsine tek tek tembih etmek bizim temel görevlerimizdir.

Her maç öncesi tembih etmemize rağmen özellikle kendisini tanıdığımız için Belhanda'ya sorumsuz davranışını soracağız.

Her maç tembih etmemize rağmen Belhanda'nın sorumsuz kırmızı kartı bizi zor duruma düşürdü.

Sahamızda rakip takım kulübesinin arkasını bir yanlışlık olmasın diye özellikle tanıdığımız, bildiğimiz, tembih ettiğimiz insanlardan düzenliyoruz.

Bayramda harçlık verme bahanesiyle yanına yaklaşan yabancılardan uzak durmasını, hediye alacağını söyleyerek bir yere davet edenlerle gitmemesini tembih edin.

Çocuklarım iş verene tembih etmişlerdi, 'sakın annemin ipten sarkarak çalışmasına izin vermeyin' diye.