Güncel Türkçe Sözlük
terbiye etmek
- eğitmek
"Hepsi de karşılıklı bir iyilik ve bir terbiyeden istifade etmekteydiler." - A. Ş. Hisar
- tabaklamak
"Davudi sesi, şetareti, terbiyesi kendisini hem kadınlara hem erkeklere sevdirmişti." - A. H. Müftüoğlu
- et vb. maddeleri yumuşaması için belirli şeylerin içinde bir
süre bekletmek
- çorba vb. yemeklere yoğunlaşması ve daha çok lezzetli duruma
gelmesi için süt, yumurta vb. katmak