Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Bir kimseden miras kalma, mirasa konma
- Kalıtım yoluyla birinden diğerine geçme
"tevarüs" kelimesinin kullanım örnekleri.
Sadece sanayisiyle değil, turizmi, kültürü, tarihi eserleriyle bu millete kuruculuk yapmış, inşa edici rol oynamış Bursa'nın yeni dönemde de geçmişinden tevarüs eden bu değerleri ile inşa edici rolünü sürdürmesi gerekiyor.
Şehitlerimizin, gazilerimizin ruhlarını asla muazzep etmeden, tarihimizden tevarüs eden aşkla ve inançla bu yolda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliğinde, yürümeye devam edeceğiz.
Bürokratlar, ta Osmanlı devrinden tevarüs ettikleri ağalığı bir türlü bırakmadılar.
Ecdadımızdan tevarüs ettiğimiz şekilde özgürlüğümüzün kıymetini daha çok bileceğiz.
Gümüşer, sendika binasında yaptığı basın açıklamasında, milletin kadimden tevarüs eden değerlerle temasını artırmasından, siyasetin ve devletin millet iradesi doğrultusunda hak ve özgürlük temelli bakışla sonuç üretme hassasiyetiyle davranmasından rahatsız olanların bulunduğunu söyledi.
Türk Okçuluğu Selçuklular devrinde her ne kadar pek çok açıdan gelişme gösterse de altın çağını mirasını tevarüs eden Osmanlılar ile birlikte yaşamıştır.