Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
titremek
  • nsz Küçük ve hızlı salınım hareketleri yapmak
    "Geçtiği yollarda, incecik ellerine, kahır görmüş köylülerin nasırlı elleri sarıldı, ninelerin dua ile titreyen dudakları dokundu." - H. S. Tanrıöver
  • -den Kaslar hızlı küçük kasılmalarla sarsılmak
    "Soğuktan mı titriyordum yoksa heyecandan, üzüntüden mi, bilmem." - S. F. Abasıyanık
  • Ses kısık ve kesik çıkmak
    "Gözleri fırlamış, dudakları morarmıştı, elleri titriyor, sedası titriyordu." - A. H. Müftüoğlu
  • Çok üşümek
  • Işığın aralıklı olarak gücü azalıp çoğalmak
  • -den Birinden veya bir şeyden korkmak, korkuya kapılmak