Could not find any definition of word "tomurcuklanan"
"tomurcuklanan" kelimesinin kullanım örnekleri.
Dalları tomurcuklanan ve çiçeklenen armut ağacı, sahibi Ednan Cihanbaş'ın da dikkatini çekti.
Belediye Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, baharın gelmesiyle birlikte tomurcuklanan ve yaprak açma dönemine geçen meşe ve palamut ağaçların gövdelerinde, çeşitli haşerelerin türediği ve bu haşerelerin bitkilerin büyümesinin yanı sıra gürleşmesine engel olduğu tespit edildi.
İlçede etkili olan kar yağışı nedeniyle tomurcuklanan ve çiçek açan meyve ağaçlarının don tehlikesine maruz kalabilmesi ihtimali ise vatandaşları endişelendirdi.
Erkek olanlar ise, lafım meclisten dışarı, o acı vererek tomurcuklanan göğüslere göz koyar!
Yedikleri midesine yerleşen ve tomurcuklanan bir maya türü sayesinde alkol etkisi yapıyordu.