"tornet" ne demek

"tornet" kelimesinin kullanım örnekleri.

Büyükler arasındaki bu yarışın galibi Mustafa Ak olurken, daha sonra üçlü çocuklar arasındaki tornet yarışının startını verdiler.

Çocukken tornet oynadığımız arkadaşlarla dostluklarımız hala devam ediyor.

Haftanın her günü soğuk havaya rağmen kentte kurulan semt pazarlarında müşterilerin poşetlerini, tornet tekeri takılı el arabasıyla taşıyarak para kazanan Lütfullah, ailenin bütün yükünü küçük yaşına rağmen üzerinde taşıyor.

Şirkete nakit para sağlamak için Günseli ile evde bahçemizdeki ağaçların meyvalarından reçel ve fabrikada yaptığım tornet ile keramik kül tablası , saksı imal edip, Salı günleri Foça pazarında satıyoruz.

Bu çalışmalar kapsamında geleneksel hale gelen Tornet Şenliği, 17 Ekim tarihinde Odunpazarı meydanında düzenlenen şölenle yeninden hayat bulacak.

Şirkete nakit para sağlamak için Günseli ile evde, bahçemizdeki ağaçların meyvelerinden reçel ve fabrikada yaptığım tornet ile seramik kül tablası, saksı imal edip, salı günleri Foça pazarında satıyoruz.

Kışın yokuşlardan kızak kayan çocuklar, havaların ısınmasıyla birlikte tornet kayıp eğleniyor.

Zaman zaman kaydıkları tornetten düşen çocuklar, hiçbir şeye aldırmadan kaymaya devam edip, tornet kaymanın zevkini çıkarıyor.

Ağaççamı Sosyal Kültürel ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Ahmet Karakuş, köyde 5 yıldır düzenlenen tornet yarışları, yamaç paraşütü ve çocuk şenliklerinin artık geleneksel hale geldiğini söyledi.