Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
tutma
  • isim Tutmak işi
    "Daha çatal ve bıçağı tutmasına eli yatmamıştı, ikide bir düşürürdü." - R. H. Karay
  • Destekleme
  • Yanaşma
  • spor Bazı takım oyunlarında ayakla veya vücutla karşı takım oyuncusunun hareketine engel olma, markaj
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
tutma

Sinema/TV. Bir resmi, kendinden önceki ya da sonraki resmin durumuna tıpatıp uygun duruma yerleştirme.

Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü
tutma

Metalbilimsel bir süreç sonucu, bir metal yüzeyin bir başka yüzeyle birleşmesi olayı.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
tutma
  1. Hizmetçi, uşak, işçi.

  2. Metres, dost.

Ruhbilim Terimleri Sözlüğü
tutma

Canlının davranışlarını, nesnel engellerle ya da herhangi bir biçimde karşı gelerek önleme.

Jimnastik Terimleri Sözlüğü
tutma

Herhangi bir vücut bölümünü belli bir duruşta, ölçülü olmak koşuluyla bir süre devinimsiz bırakma.

Uygulayım Terimleri Sözlüğü
tutma

bk. yapışma.

Sepettopu Terimleri Sözlüğü
tutma

Karşı takımın bir oyuncusunun kımıldamasına engel olacak şekilde, bedenle yapılan abanma hareketi.

Uçantop Terimleri Sözlüğü
tutma

Yönetmeliğe aykırı olarak topun uzun bir süre oyuncunun ellerinde kalması.

"tutma" kelimesinin kullanım örnekleri.

Mamak Kültür Merkezi’nde faaliyet gösteren ve öğreticiliğini Sait Erorhan’ın yaptığı MKM gitar kursunda kursiyerler gitarın dış görünümünü tanımaktan başlayarak, gitar tutma ve oturma şekli, akort düzeni, perde ve aralık düzeni sıralama, sağ el ile çalma metodu notaları öğrenme, parça alıştırmaları yapma gibi eğitimler görüyorlar.

Uyku Sorunu Yaşayan Başvurabiliyor Uyku laboratuvarında kendisini horlama, uykuda nefes tutma ve gündüz uykuluk ile belli eden Uyku Apne Hastalığı olanlar yatırılıyor.

En etkili yöntem: Artifisiyel Sifinkter Prostat ameliyatı sorası gelişen idrar kaçırma probleminde; idrar tutma kaslarını güçlendiren ilaçlar, bacak arasındaki idrar tutma bölgesine elektrik uyarısı veren cihazlar, idrar yolunu daraltan enjeksiyonlar ve idrar yolunu sıkıştırmaya yönelik operasyonlar gibi çeşitli yöntemlere başvuruluyor.

Kadınlara balık tutma ağı örülmesinin öğretilmesi ve ördükleri ağları diğer avlak sahalarındaki balıkçılara pazarlayarak aile ekonomilerine katkı sağlamalarının hedeflendiği projeye katılan kadın kursiyerlere sertifika töreni düzenlendi.

Gövdesi için 250 bin 350 metreküp dolgu yapılan Kılavuzlar Barajı'nın 900 bin metreküp su tutma kapasitesine sahip olması ve bin 540 dekar araziyi basınçlı borulu sistemle sulaması öngörülüyor.

Bütün bunar bir araya gelince insanlar cebindeki parayı tutma tercihinde bulunuyor.

Ağrı sırasında yumruklarını sıkma, dudaklarını büzme veya başını tutma, başını sıkma, belini tutma, belini eğme gibi ağrı davranışları öğrenilmiştir.

Hepimizin bildiği bir kült reklam haline de gelmiş Çok Oluyoruz reklamıyla beraber de bir kafa tutma bir diklenme söylemine de girmiş.

Seminerde katılımcılara meslek hastalıklarından korunma, çalışma mevzuatı, çalışanların hak ve sorumlulukları, iş kazası, iş kazasından doğan hukuki sonuçlar, iş yeri temizliği ve düzeni, iş ekipmanlarının düzenli kullanımı, sağlık ve güvenlik işaretleri, eklemli araçlarla çalışma, elle tutma işlerinde iş sağlığı ve güvenliği, yangın, tahliye, kurtarma, acil durum, elektrik, fiziksel etmenler konusu tatbiki anlatıldı.

Yulaf ezmesi yüksek lif içeriği ve yüksek su emme kapasitesinden dolayı tok tutma gücü oldukça yüksek bir tam tahıl.

Müdürlükten yapılan açıklamada, Merkez Av Komisyonunun, av hayvanlarının eş tutma, üreme, yavru büyütme, erginleşme gibi yaşam evrelerini göz önünde bulundurarak av sezonunun sona erdirilmesi kararı aldığı belirtildi.

Özellikle av ve yaban hayvanlarının eş tutma, üreme, yavru büyütme ve erginleşme evrelerini içine alan bu süre zarfında toplumun tüm kesimlerinin tabii ortamlara çıkarken daha hassas hareket etmesi ve av ve yaban hayvanlarının yavru ve yumurtalarının toplanmaması yaban hayatının devamı için önem arz etmekte.

Valilikten yapılan açıklamada, kara avcılığının yasal olarak av sezonu içerisinde yapılabildiği, av sezonunun ise av ve yaban hayvanlarının eş tutma, üreme, yavru büyütme ve erginleşme gibi yaşama evreleri dikkate alınarak tespit edildiği hatırlatıldı.

Av sezonunun kapanış tarihi itibariyle, av ve yaban hayvanlarının üreme döneminin başladığını, avın açılacağı Ağustos ayına kadar bu dönemde avcılık faaliyetlerinin yasak olduğu, özellikle av ve yaban hayvanlarının eş tutma, üreme, yavru büyütme ve erginleşme evrelerini içine alan bu süre zarfında toplumun tüm kesimlerinin tabii ortamlara çıkarken daha hassas hareket etmesi ve av ve yaban hayvanlarının yavru ve yumurtalarının toplamaması gerekmektedir.

Özellikle av ve yaban hayvanlarının eş tutma, üreme, yavru büyütme ve erginleşme evrelerini içine alan bu süre zarfında toplumun tüm kesimleri daha hassas hareket etmelidir.