Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Bir borcun ödeneceğine inanca olarak, ödediğinde geri alınmak üzere, borçlunun alacaklıya verdiği değerli şey, rehin
"tuttuk" kelimesinin kullanım örnekleri.
Etrafı dağlık, ortası bağlık evimizde, hep beraber mutlu olarak yaşamak için kardeşliği birlik ve beraberliği ön planda tuttuk.
Teşkilatımızı tüm ilçelerimiz ile beraber buhranlı süreçte dimdik ayakta tuttuk.
Kontenjanımızı katılımcılarımıza daha iyi eğitim verebilmek ve birebir ilgilenebilmek amacıyla sınırlı tuttuk.
Biz o dönemde kamuoyunun hiç de hazır olmadığı bir süreçte barışla ilgili hem toplumun nabzını tuttuk hem de moderasyon yaptık.
Fakültemizin nitelik olarak gelişimini, nicel büyümenin hep önünde tuttuk.
Birkaç gün gözetim altında tuttuk, sağlıksal problemi olup, olmadığına dair, zaten birkaç gün içerisinde kendisi teslim edilecek.
Her birimiz bu muhitte işlerimiz olduğu için kiralık evlerimizi de buradan tuttuk.
Kreş hizmeti verilmeyen durumlarda ise kreşlere ödenen tutarın aylık olarak asgari ücretin yarısına kadar olan kısmını gelir vergisinden muaf tuttuk.