Güncel Türkçe Sözlük
tutuşturmak
-
-i Tutuşmalarını veya tutuşmasını sağlamak
"Mutfakta maltız zaten yanmaktadır, anne iki gözlü ocağı da tutuşturuyor." - T. Buğra
-
-i, -e Karşısındakinin isteyip istemediğini
düşünmeksizin ansızın vermek
"Kadın mutfaktan alıp geldiği fileyi erkeğin eline tutuşturdu." - N. Cumalı
-
-de Coşturmak, çok heyecanlandırmak
"Saz sesleri ... eski hislerimizin küllerini savurur, gizli ateşlerini üfler ve içimizde tekrar tutuştururdu." - A. Ş. Hisar