Güncel Türkçe Sözlük
tutunabilmek
-
nsz, -e Tutunma ihtimali veya imkânı bulunmak
"Ana dili olmasaydı tutunabilir miydi Robinson Adası'nda?" - N. Uygur
"tutunabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Hayata tutunabilmek için amansızca mücadele eden dört kardeş ile çocukları için her türlü fedakarlığa katlanan genç ve güzel bir annenin iç içe geçen öyküsü… İyilikten kötülüğün, kötülükten ise umudun doğabileceğini anlatan Kanatsız Kuşlar, bir yudum mutluluk için çırpınan dramatik yaşamların hikayesini ekranlara yansıtıyor.
Üst seviyelerde tutunabilmek için yaptığınız şeyi en iyi şekilde yapmanız gerekiyor.
Sektörde tutunabilmek için eşi Serap ve kardeşi Hüseyin ile özverili şekilde çalışmaya başlayan Daşkın, işletmesinde su böreği, baklava çeşitleri, kuru ve yaş pasta çeşitleri üreterek, ailesinin geçimini sağlıyor.
Yarışa tutunabilmek, yukarıya tırmanabilmek için ve kaybettiği özgüveni kazanmak için tek çıkar yol 3 puan.