Güncel Türkçe Sözlük
uğramak
-
-e Yola devam etmek üzere, bir yerde kısa bir süre
kalmak
"Karaya uğramak, her denizci gibi cinine gidiyordu." - Halikarnas Balıkçısı
- Bir yerin yanından, yakınından, içinden geçmek
"Ona kapıdan şöyle bir uğramak isterdim." - H. Taner
- Fırlayarak çıkmak, hızla çıkmak
"Zelzele çığlığıyla beraber hepsi evden dışarı uğradılar." - M. Ş. Esendal
- Kötü duruma konu olmak
"Öldüreceğiz diyenlere karşı, ölmeyeceğiz diye harbe girebiliriz. Lakin millet hayatı tehlikeye uğramadıkça harp bir cinayettir." - Atatürk
- Yaklaşmak
"Erkek misafir geldiği zaman Despina'dan başka kimse salona, kapının yanına uğramayacaktı." - Ö. Seyfettin
- Cin, peri çarpmak
Tarama Sözlüğü
uğramak
Tesadüf etmek, raslamak, rast gelmek.
Karşılaşıp geçmek, uzaklaşmak.
Üstüne varmak, birden hücum etmek, saldırmak.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
uğramak
Cine, şeytana çarpılmak.
"uğramak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Hamile Gülşah Aksoy’un eşi, anayol kenarındaki evine uğramak için 48 AAN 859 plakalı aracını yol kenarına park etti.
Ziyaretçilerden Bilgecan Atan ise bayram tatili sonrası Pamukkale'ye uğramak istediğini, girebilmek için sıra beklediğini ancak beyaz travertenleri görünce buna değdiğini düşündüğünü söyledi.
Bu kapsamda, 'Sadece fabrikalara, sanayi ve ticaret odalarına uğramak olmaz' dedik.
Odama eşyaları yerleştirirken, devre arkadaşıma uğramak için o tarafa gittim.