Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
uğursuz
  • sıfat Kendinde uğursuzluk bulunan, yomsuz, kadersiz, meymenetsiz, menhus, musibet, meşum, şom
    "Çöküyor dört tarafa uğursuz bir karanlık / Elde kalan, çökmeyen bir şey var: Kahramanlık" - F. N. Çamlıbel

"uğursuz" kelimesinin kullanım örnekleri.

Her on yılda bir, ruhunu şeytana satmış uğursuz ve onursuz darbecilerin hakaretlerine, işkencelerine, cinayetlerine ve zulümlerine maruz kalan halkımızın onurlu ve yürekli evlatları olarak, imansız ve izansız cuntacılara geçit vermedik.

Her on yılda bir, ruhunu şeytana satmış uğursuz ve onursuz darbecilerin hakaretlerine, işkencelerine, cinayetlerine ve zulümlerine maruz kalan halkımızın onurlu ve yürekli evlatları olarak, imansız ve izansız cuntacılara geçit verilmedi.

Bu uğursuz güçler bugün de dünyadaki siyasal ve ekonomik ilişkilerle medya ağı üzerinde tamamen sulta ve kontrol oluşturmuşlardır.

Halkın adamını astığımız o uğursuz günü, demokrasi bayramı ilan ederek, tımarhaneye çevirdiğimiz ülkemizde, insanımıza deli gömleği giydiriyorduk.

Ama ben şunu görüyorum ki gerçekten sporla ilgilenen hiçbir gencimiz ne kendisini herhangi bir uyuşturucu müptelasına kaptırıyor ne de başka bir uğursuz tuzağa düşerek kendisini heba ediyor.