Güncel Türkçe Sözlük
umutsuz
-
sıfat Umudu olmayan, hiç umudu kalmayan, ümitsiz,
nevmit
"Pamuk tarlaları kavrulmuş, çocuklar hasta, kadınlar güçsüz, erler umutsuzdu." - N. Araz
- Düzeleceği veya iyileşeceği sanılmayan, ümitsiz
"Umutsuz hasta. Umutsuz bir durum."
"umutsuz" kelimesinin kullanım örnekleri.
Kurşunlarla delik deşik bir halde, başıboş sürüklenen bir havagemisinin umutsuz iki pilotu Tom ve Hester için bir sığınak olabilir miydi?
Eğer aramızda şimdi gururla bir ensar duygusuyla misafir ettiğimiz bu insanları ufuksuz, umutsuz, mesleksiz bırakırsak, 10 sene sonrayı hepiniz tahayyül edin.
Oldurma çabası insanlığın işlevsel kullanmaz ise kişiyi tüketir, umutsuz ve depresif hallere zemin hazırlar.
Kendisinin, Türk savcıları ek görüşmeler için Suudi Arabistan'a davet etmesi, umutsuz ve kasıtlı bir oyalama taktiği olarak değerlendirilmiştir.