Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Uyanmasına yol açmak
"Sanki yüzyıllık bir uykudan uyanan bekçi, yerinden doğrulup çevresine bakınca kendisini uyandıran kişiyi göremedi." - İ. O. Anar
- Çıra, lamba, soba vb. ışık veren şeyleri yakmak,
tutuşturmak
"Köşede kuru odun var, uyandır ocağı." - A. Gündüz
- Üstü küllenmiş ateşi yeniden canlandırmak
- Herhangi bir sebeple dernekteki üyeliğin dondurulmasından
vazgeçerek çalışmalara katılmasına izin vermek
- Aklını başına toplamasını sağlamak, gözünü açmak
Tarama Sözlüğü
Yakmak, ışığı parlatmak.
Uyarmak, irşat, ikaz etmek.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Aklını başına getirmek, uyarmak.
"uyandırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Aileler bu duruma çözüm olarak çocuğu gece uykudan uyandırmak ya da altını bezlemek gibi yollara başvuruyor.
Ertesi sabah çocuklarını uyandırmak için odalarına giren anne Hümayün Öztemel, Batuhan ve Hurşide Öztemel'i yataklarında hareketsiz halde buldu.
Bu sabah çocuklarını uyandırmak için odalarına giren anne Hümayün Öztemel, berber kalfası oğlu Batuhan ve üniversite sınavlarına hazırlanan kızı Hurşide Öztemel'i yataklarında hareketsiz halde buldu.
Olay yerine gelen trafik ekipleri kapıları kitli olan araçta sürücüyü uyandırmak için uzun uğraşlar verdi.
Kimi davulu çalan davulcunun ritimsiz çalmasını ihbar etti kimi ise sahura kalkmayan komşusunu uyandırmak için polisten yardım istedi.