Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
uyaran
  • sıfat Uyarma işini yapan (kimse veya şey), münebbih
  • Organizmada uyarım yaratan, uyarıcı
    "Kahve, uyaran maddelerden biridir."
  • isim Bir uyarım, bir tepki yaratan herhangi bir güç, uyarıcı
Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü
uyaran

Hücre, doku veya organların etkinliğini etkileme kapasitesine sahip herhangi bir dış değişiklik, durum veya ajan.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
uyaran

(biyoloji)

Zooloji Terimleri Sözlüğü
uyaran

(anlamdaş.uyartı), (Lât.stimulus=dürtme) Canlı protoplazmanın çalışmasında etki yapan herhangi bir faktör ya da ortam değişikliği, örnek: Bir bezin salgısını ya da bir kasın büzülmesini doğuran ya da bir sinirde impuls meydana getiren faktör.

Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
uyaran

Bir gözlem ya da deneylemede etkileri gözlenmek üzere duruma sokulan ve bireylerin yanıt ve tepkide bulundukları denetimli ve ölçünlü doğal ya da yapay etken.

Toplumbilim Terimleri
uyaran

Bireylerin ya da toplumsal kümelerin herhangi bir tepkide bulunmalarına yol açan bir nesne, bir olay.

Eğitim Terimleri Sözlüğü
uyaran

Bir uyarım, bir tepki yaratan herhangi bir güç; uyarıcı.

Ruhbilim Terimleri Sözlüğü
uyaran

Duyu örgenlerinden birinde fizyolojik etkinliklerin başlamasını sağlayan fiziksel bir güç.

"uyaran" kelimesinin kullanım örnekleri.

TMS ile afazi tedavisinde öncelikle beyni uyaran en düşük manyetik akım şiddeti belirlenir ve buna göre hastanın durumuna en uygun olan şiddette tedavi gerçekleştirilir.

TMS ile afazi tedavisinde öncelikle beyni uyaran en düşük manyetik akım şiddeti belirlenir ve buna göre hastanın durumuna en uygun olan şiddetde tedavi gerçekleştirilir.

Diyanet onlarla cebelleşme yerine üst şemsiye yerine hepsine din hocalığı yapan onları uyaran konumdadır.

Botoks, çok ufak dozlarda enjekte edildiğinde veya enjeksiyon yerine elektroporasyon ile ter bezlerine gönderildiğinde, aşırı terlemeye neden olan ter bezlerini uyaran sinirlerin etkilerini yavaşlatarak aşırı terlemeyi kontrol altına alabiliyor.

Protein içeren besinler aynı zamanda vücudu uyaran kimyasallar olan epinefrin ve dopamin seviyelerini de arttırırlar.

Protein içeren besinler aynı zamanda vücudu uyaran kimyasallar olan epinefrin ve dopamin seviyelerini de arttırırlar .

Böbrek üstü bezini uyaran hücre tümörleri cushing hastalığı denilen hipertansiyon, şeker hastalığı, aydede görünümlü kırmızı yüz ve ensede hörgüç tarzı kalınlaşma ile giden bir rahatsızlığa sebep olur.

Hastalığın temel nedeni akut faz reaktanı denen ve immun sistemi inflamasyon durumuna geçmesini uyaran maddelerin fonksiyon bozukluğudur.

Görme engellileri uyaran, tehlikeli kenara geldiğini anlatan kabartılı kaldırım bölümleri olmalı.

Son yıllarda fındıkta görülmeye başlanan hastalıklar arasında bulunan küllenme hastalığına karşı üreticileri uyaran Kemal Yılmaz, söz konusu hastalığın belirtilerinin ilkbaharda gelişmekte olan yaprak ve sürgünler üzerinde gösterdiğini hatırlattı.

Pamuğun temiz toplanması yönünde üreticileri uyaran Çiçek, makineli hasatta gece toplanan pamuklarda matlaşma meydana geldiğini ve mümkün olduğunca pamuğun gündüz toplanması gerektiğine vurgu yaptı.

Bu konuda bizi uyaran Tahsin Melan ve diğer okurlarımıza da teşekkürle.

Bu araştırma ayrıca rahimdeki kasılmaları uyaran oksitosik ilaç kullanma ihtiyacının hipnoz uygulananlarda azaldığını göstermiştir.

Derin diyafram solunumu gevşeme ve rahatlama sağlayarak parasempatik sistemi aktive eder ve stresi uyaran sempatik sistemi durdurur.